Yaklaşık 8 milyon Belçikalı seçmen, Avrupa Parlamentosu (AP) ile federal ve bölgesel parlamentolardaki vekillerini seçmek için sandık başına gidecek. Seçimlerde onlarcası Türk kökenli olmak üzere yaklaşık 8 bin aday, federal ve bölgesel parlamentolara girebilmek için yarışacak.
ÜÇ BÖLGEDE SEÇİM
Felemenkçe, Fransızca ve Almancanın konuşulduğu federe yapılı Belçika’da, üç bölgede seçime gidilecek. Bunlar Valon, Flaman ve Brüksel Başkent Bölgesi. Ayrıca, federal düzeydeki 150 koltuklu Temsilciler Meclisi ve AP vekilleri için de oy kullanılacak.
Belçika’da bölgeler arasında yaşanan dil ve gelir paylaşımı eksenli anlaşmazlıklar, hemen her seçim sonrasında siyasi krizlere neden oluyor. Belçika’da hükümetsiz kalma süresi 2007’de 194 gün, 1988 seçimlerinin ardından 148 gün, 1979 seçimlerinin ardından 107 gün ve 1992 seçimlerinde 102 gün olmuştu.
DÜNYA REKORU KIRILMIŞTI
Federal yapılı Belçika’da nüfusun yüzde 60’ının yaşadığı Flaman kesiminin bağımsızlığından yana Yeni Flaman İttifakı (N-VA), 2010’daki genel seçimden birinci parti çıkmasına rağmen koalisyon pazarlıklarına girmek istemeyince ağır bir siyasi kriz yaşanmış, ülke 541 gün hükümetsiz kalarak bu alanda dünya rekorunu kırmıştı.
ÖNE ÇIKAN PARTİLER
Ülkenin zenginliğini elinde bulunduran Flaman bölgesinde son seçimlerde kendine yer bulan partiler ayrılıkçı N-VA, Hristiyan Demokratlar (CD&V), Sosyalistler (SP.A), Liberaller (Open VLD) ve Yeşiller (Groen) oldu. Yerel seçimlerde oylarını artırarak sürpriz yapan ve bu seçimlerde de oylarını artırması öngörülen Yeşiller Partisi’nin liderliğini Türk kökenli Meyrem Almacı yürütüyor. Bölgedeki aşırı sağcı ve ırkçı parti Flaman Menfaati’nin (VB) ise ciddi bir etkinliği bulunmuyor.
Fransızca konuşulan bölgelerde ise mevcut Başbakan Charles Michel liderliğindeki Liberaller (MR), Valon Sosyalistler (PS), Hümanist Demokratik Merkez (cdH) ve Demokrat, Federalist, Bağımsızlar (DéFI) öne çıkan siyasi partiler. Valon bölgesinde aşırı sağın parti düzeyinde etkinliğine rastlanmıyor.
İSTİFASI KRİZ DOĞURDU
Belçika’da Charles Michel hükümetini, geçen yıl aralık ayında Birleşmiş Milletler (BM) Küresel Göç Mutabakatı’na verdiği destek tehlikeye sokmuştu. Başbakan Michel’in, göç mutabakatını imzalayacağını duyurmasının ardından 3 partili koalisyonun milliyetçi ortağı Yeni Flaman İttifakı (N-VA) koalisyondan çekilmişti. Sosyalistler ve Yeşiller tarafından Michel hükümetine “güven oyu” verilmeyeceğinin açıklanmasının ardından Belçika Başbakanı söz alarak istifasını “hemen” Kral Philippe’e sunacağını bildirmişti.
Kral Philippe ise Michel’in istifa kararını “beklemeye” almış, siyasi parti liderleriyle istişare yapmıştı. İlerleyen günlerde Kral, Başbakan Charles Michel’in istifasını kabul etmiş, bir sonraki seçime kadar geçici azınlık hükümetinin başında kalmasını talep etmişti. Böylece Belçika pazar günü yapılacak seçimlere Valon bölgesinden Liberaller (MR), Hristiyan Demokratlar (CD&V) ve Liberalleri (Open Vld) içeren azınlık hükümeti ile gitme kararı almıştı. Belçika’da 2014 yılında yapılan federal seçimlerden sonra 138 gün süren görüşmelerin ardından Charles Michel başkanlığında kurulan merkez sağ koalisyon hükümeti, Valon bölgesinden Liberaller (MR), Flaman bölgesinden aşırı milliyetçi Yeni Flaman İttifakı (N-VA), Hristiyan Demokratlar (CD&V) ve Liberaller (Open Vld) partilerinden oluşuyordu.