Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 7 Haziran tarihini, gıdaların güvenli olmasını sağlama çabalarını güçlendirmek amacıyla “Dünya Gıda Güvenliği Günü” olarak ilan ettiğini ve bu günün bu yıl “Gıda Güvenliği, Herkesin Sorumluluğu” temasıyla kutlandığını hatırlatan Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Yasemin Açık, gıda güvenliğinin, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden de pek çoğuna ulaşmanın anahtarı konumunda bulunduğunu ifade etti.
5 yaşın altındaki çocukların her yıl 125 bin ölümle gıda kaynaklı hastalık yükünün yüzde 40’ını taşıdığını söyleyen Doktor Yasemin Açık, gıda güvenliğini, “Gıdada tüketicilerin sağlığına zarar verebilecek tehlikelerin bulunmaması veya kabul edilebilir güvenli seviyelerde olması” şeklinde tanımladı. Gıda kaynaklı tehlikelerin doğada mikrobiyolojik, kimyasal veya fiziksel olabildiğini ve genellikle göze görünmez bakteri, virüs veya böcek ilacı kalıntıları şeklinde gıdada bulunduğunu belirtti.
“GÜVENSİZ GIDA İNSAN SAĞLIĞI KADAR ÜLKE EKONOMİSİ İÇİN DE TEHLİKELİ”
Güvensiz gıdanın insan sağlığı ve ülke ekonomileri için tehlike arz ettiğine dikkat çeken Açık, bu durumun özellikle de kadınları, çocukları, çatışmalardan etkilenen nüfusları ve göçmenleri etkilediğine işaret etti. Güvenli gıdanın, uygun besin alımını sağladığını ve sağlıklı bir yaşama katkıda bulunduğunu belirten Uzman sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diğer yandan güvenli gıda üretimi, özellikle kırsal alanlarda ekonomik kalkınmayı ve yoksulluğun azaltılmasını sağlayan piyasaya erişimi ve verimliliği sağlayarak sürdürülebilirliği artırır. Tüketici gıda güvenliği eğitimine yapılan yatırım, gıda kaynaklı hastalıkları azaltma ve yatırılan her bir dolar için 10 dolara varan tasarruf getirme potansiyeline sahiptir. Dolayısıyla gıda güvenliğinin sağlanması, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden de pek çoğuna ulaşmanın anahtarı konumunda yer almaktadır.
Küresel gıda standartlarına uymak, acil durumlara hazırlık ve müdahale dahil olmak üzere etkili düzenleyici gıda kontrol sistemleri kurmak, temiz suya erişim sağlamak, iyi tarım uygulamaları uygulamak, gıda işletmecileri tarafından gıda güvenliği yönetim sistemlerinin kullanımını güçlendirmek ve tüketicilerin sağlıklı gıda seçimleri yapma kapasitelerinin arttırılması gibi toplumun gıda güvenliğini sağlamak için gerekli çözümlerin; hükümetler, üreticiler ve tüketiciler arasında ortak bir sorumluluk olarak ele alınması ve uygulanması gerekmektedir.”