Kış turizminin beğenilen merkezi Uludağ Ulusal Parkı sonlarında yer alan, 1’inci ve 2’nci oteller bölgesinde, karların erimesinin akabinde çöpler ortaya çıktı.
Bölgeye molozlar ile kullanılmayan telesiyej gereçleri üzere kütleli atıl eserlerin bırakıldığı da görüldü. Otellerde her kış periyodu sonrası gerçekleştirilen tadilatlara başlanınca bölgede, inşaat atıkları da arttı.
“DENETİM ARTSIN”
Uludağ’a gelen ziyaretçiler, bölge sakinleri ve çevreciler ise çöpler ile molozları bırakanlara reaksiyon gösterdi. Doğayı ve Çevreyi Muhafaza Derneği (DOĞADER) Lideri Caner Gökbayrak, sorumluları kontrolleri sıkılaştırmaya çağırdı.
“MİLLİ PARKTA YERLEŞİM OLMAMASI GEREK”
Milli Parklar hududunda, kanunlara nazaran, zarurî askeri binalar hariç hiçbir yapının bulunmaması gerektiğini hatırlatan Caner Gökbayrak, “Bugüne kadar tabiat ve etraf için çok çeşitli hususlarda çalışma yaptık. Uludağ da bu bahislerin başında geliyor. Kendine has ve az görülen bitkileri ya da gibisi ekolojik pahaları barındıran alanlar, ‘Milli Park’ ilan ediliyor. Uludağ, Ulusal Park’tır. Ulusal Park’ta rastgele bir yerleşim olmaması gerekiyor. Mutlaka yapılaşma olmaması gerekir ve bununla ilgili bir kanun vardır. İlgili kanunun 14’üncü unsurunda, çok net halde ‘çok elzem görülen, stratejik değer taşıyan askeri tesisler hariç bu alanlara hiçbir tesis yapılamaz’ diyor.” diye konuştu.
“ÇOK SAYIDA DAVA AÇILDI”
Uludağ Ulusal Parkı’nı ilgilendiren kanun unsurunda, ticari faaliyetlere de müsaade edilmediğini kaydeden Gökbayrak, “Kanun, bunları diyor; lakin bu oteller yapılmış. Bunlarla ilgili çok sayıda davalar açtık. Bu davalar devam ediyor.” dedi.
“KİRLİLİĞİ GÖRMEYE ALIŞIK HALE GELECEĞİZ”
Yaz aylarında, karların erimesiyle ortaya çıkan görüntülerin her yıl görüldüğünü belirten Gökbayrak, “Burada aslında her yıl ortaya çıkan molozlar, çöpler ve döküntüler, kışın süren şaşaalı şovun akabinde kalan kötülüktür. Bu ne yazık ki her yıl oluyor. Burada vaktinde oteller yapılırken, büyük ziyanlar verilmiş ve hala bu ziyanlar verilmeye devam ediliyor. Bir Ulusal Park içinde en bedelli alanlar vardır. Burası planlarla belirtilir. İkinci bölgede yer alan bu alanların birinin şu an üzeri molozlarla kapatıldı. Buraya bir kongre merkezi yapılmak isteniyor. Burada yer alan otellerin, 49 yıllık mutabakatları var ve birtakım otellerin muahedeleri bitmek üzere. Birtakım planlarla bu oteller orada kalsın ve bu kirlilik, bu yıkım devam etsin isteniyor. Biz bu kirliliği görmeye ne yazık ki alışık hale geleceğiz.” diye konuştu.
“KURUMLARIN GÖZÜNÜN ÖNÜNDE YAPILIYOR”
Kirliliğin temel nedeninin oteller olduğunu, yetkililerin de kontrolleri sıkılaştırması gerektiğini lisana getiren Gökbayrak, “Oraya gelen her vatandaş, yediği bir atıştırmalığın çöpünü yere atsa dahi ne kadar çöp birikebilir? Oradaki çöp, otellerden çıkan çöplerdir. Molozlar da her yıl otellerin yaptığı değişiklerin kalıntısıdır. Kontrollerle ilgili çok önemli eksiklikler var. Yapılan yanlışlıklar, ihmaller, Uludağ’ı korumakla sorumlu kurumların gözü önünde yapılıyor. Güçlü bir kontrol olsa bu türlü durumlara müsaade verilmez. Biz Uludağ için gereken tüm hukukî çabayı sürdüreceğiz.” dedi.
