Çocukluğunda oyuncak özlemi çeken Çakır, yıllar sonra görev yaptığı 75. Yıl Cumhuriyet Ortaokulu’nda, eTwinning kapsamında öğrencilerinin sosyal sorumluluk duygusunun gelişmesi için “Haydi Sen de Oyna” projesine destek vererek, Türkiye’nin çeşitli illerinde oyuncak ihtiyacı olan okullarla iletişime geçti.
Öğrencileriyle birlikte kullanılmayan oyuncakları bir araya getiren Çakır, sosyal medya aracılığıyla meslektaşlarıyla görüşerek, oyuncağı olmayan köy öğrencilerine yardımda bulunuyor. Öğrenciler, şimdiye kadar üç ildeki bazı köy okullarına kolilerle oyuncak gönderdi.
ÇOCUĞUNUN ANISINA DESTEK VERDİ
Çakır, sosyal sorumluluk projesi kapsamında öğrencileriyle birlikte kullanılmış oyuncak topladıklarını söyledi.
Çocukluğunda oyuncak özlemi çektiğini anlatan Çakır, “Biz 3 kız kardeştik. Yurt dışındaki bir akrabamız, kızının oynamadığı oyuncakları bize vermişti. O bebeklere eski kıyafetleri keserek giysiler yapardık, saçlarını tarar, banyolarını yaptırırdık. Yıllar sonra bize oyuncağını gönderen akrabamızın çocuğunun derslerine öğretmen olarak girmek nasip oldu. Oğluyla ne zaman yüz yüze gelsem, annesinden gelen bebekler aklıma gelir ve çok duygulanırım. Bu projeden haberdar olduğumda bu anı aklıma geldi ve destek vermek istedim. Bu konuda okul yönetimimiz, velilerimiz ve öğrencilerimiz çok destek oldu, hepsine teşekkür ederim.” dedi.
Çakır, meslektaşı Erdem İpek’in başlattığı projenin Türkiye’de kısa sürede yaygınlaştığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Projenin amacı daha önce köyde ve kırsal kesimlerde oyuncağı olmamış çocukları, oyuncakla tanıştırmak. Türkiye genelinde 410 öğretmen, öğrencileriyle birlikte bu projeye destek oluyor. 2018 yılının kasım ayında başlayan projeye biz şubat ayında katıldık. Evde, çocuklarımızın oynamadığı oyuncakları, onlara götürmek ve yardımlaşmak istedik. Öğrencilerimin oynamadıkları ya da en sevdikleri oyuncakları kumbarada biriktirdik. Oyuncakların sayısı artınca kolilere koyarak kargoyla ihtiyaç sahibi okullara gönderdik.”
Daha öncede birçok sosyal sorumluluk projelerine öğrencileriyle birlikte destek verdiklerini aktaran Çakır, “Bu proje ilerleyen dönemlerde çocukların ihtiyaçlarına göre kırtasiye, giysi veya başka bir yardım olarak devam edebilir. Şimdilik bizim öğrencilerimizle yardım yaptığımız öğrenciler arasında mektuplaşma projesi başlattık. Böylelikle çocukların paylaşım duyguları daha da artıyor ve onların yüzlerindeki mutluluğu görünce amacımıza ulaştığımızı düşünüyorum.” diye konuştu.
“BAŞKA ÇOCUKLARIN MUTLU OLACAĞINI BİLMEK GÜZEL”
7. sınıf öğrencisi Mert Efe Kol, projeye katkı sağlamanın kendisini çok mutlu ettiğini anlatarak, oyuncağını ihtiyacı olan birine göndererek başkalarını mutlu etmenin kendisi için önemli olduğunu söyledi.
Kol, oyuncağı olmayan çocukların durumunu empati kurarak anlamaya çalıştığını belirterek, “Belki gelecekte bizim çocuklarımızın oyuncakları olmayacak ve onların çocukları da bizim çocuklarımıza oyuncak gönderecekler. Çevremde ve evde olan oyuncakları topladım. Oyuncaklardan ayrılmak zor ama başka çocukların da oyuncaklara kavuşacağını düşünmek güzel.” dedi.
Dilara Durmuş ise doğum gününde babasının kendisine hediye ettiği oyuncağı arkadaşlarına göndereceğini dile getirerek, “Anneme ilk söylediğimde ‘sen o oyuncağı çok seviyorsun, gönderdiğinde üzülmeyecek misin?’ diye sordu. Başkasının mutlu olacağını düşündüğümde benim daha çok mutlu olacağımı söyledim çünkü başkalarının mutluluğu benim için daha önemli.” ifadelerini kullandı.
6. sınıf öğrencisi Özge Birinci de bu yaşına kadar saklayarak kimseyle paylaşmadığı oyuncağını göndereceğini söyledi.